"Ce la vie", çoğumuzun çeşitli yaşam durumlarında duyduğu bir ifadedir. Aynı zamanda, her konuşmacı genellikle kendi anlamını buna koyar: biri - hayattan hayal kırıklığı ve biri - değişme isteği.
"C'est la vie", Fransızca "C'est la vie" ifadesinin tam bir transkripsiyonudur. Dahası, Rusça'da bu ifade en çok konuşma dilinde kullanılır, bu nedenle tek bir yerleşik form yoktur - sürekli veya ayrı - Rusça harflerle yazılmıştır. Bu bağlamda, bu oldukça yaygın ifadenin Fransızca orijinali en çok yazılı olarak kullanılır.
ifade değeri
Orijinal kaynağın tam anlamıyla çevirisi - Fransızca "C'est la vie" ifadesi - Rusça'ya "Hayat böyle" anlamına gelir. Böyle bir ifadenin anlamsal bir analogu dünyanın birçok dilinde mevcuttur, ancak bazılarında, örneğin İngilizce'de, onu oluşturmak için sözde azaltılmış kelime dağarcığının unsurları kullanılır, yani argo kelimeler, küfürlü ifadeler ve konuşmanın benzer bileşenleri.
ifadenin anlamı
Bu ifadenin anlamlı anlamı çeşitlidir ve onu kullanan öznenin, kullanım durumuna bağlı olarak içine koyabileceği birçok farklı tonla karakterize edilir. Ayrıca, her durumda, bu ifadenin kullanımı, yaşam olaylarına karşı özel bir felsefi tutumu yansıtır.
Dolayısıyla, örneğin, bu ifadenin en yaygın kullanımlarından biri, muhataplara hayatta çeşitli durumların mümkün olduğu ve olayların gelişimini önceden tahmin etmenin imkansız olduğu fikrini iletmektir. Örneğin, bu ifadeyi, size veya muhatabınıza az çok ciddi bir sorun olması durumunda kullanabilirsiniz: anahtar kaybı, işte veya okulda başarısızlık, trene geç kalma ve benzeri.
Ancak, bir kişinin kaza, yakın bir akrabanın ölümü gibi gerçekten büyük bir talihsizliği varsa, bu ifadeyi kullanmamalısınız. Böyle bir durumda, bu yorum onun kederini çok ciddiye almadığınızı ve etkilenen taraf için önemini küçümseme eğiliminde olduğunuzu gösterebilir.
"Ce la vie" diye telaffuz eden bir kişinin bu ifadeye ekleyebileceği ek bir anlamsal çağrışım, belirli bir sorunla karşı karşıya kalan muhatabını teselli etme ve neşelendirme arzusunu içerir. Bu durumda, bu ifadenin kullanılması, olduğu gibi, nahoş bir duruma giren konunun kendisine değil, herkesin başına gelebilecek yaşam koşullarına olan sorumluluğun bir kısmını değiştirir. Böylece, konuşmacı muhatabına olanın kendi hatası olmadığını açıklamaya çalışabilir.