Sonbahar hasat açısından zengindir. Tahıllar tarlalarda olgunlaşır, mantarlar ormanda ortaya çıkar, hasat bahçelerde olgunlaşır ve üvez de bir istisna değildir. Genellikle bu ağaç peyzaj için kullanılır, özellikle ilkbaharda çekicidir - çiçeklenme sırasında ve sonbaharda, kırmızı demetler ve renkli yapraklarla yıkandığında.
Büyüyen dağ külünün özellikleri, vejetatif olarak büyük zorluklarla üremesidir, bu nedenle tohumlardan daha iyi yetiştirilir. Başlamak için, üvez tohumlarının derin bir uyku dönemi sağlaması, yani onları kıştan önce ekmesi veya 0 ila +3 derece arasındaki sıcaklıklarda saklaması gerekir. Kıştan önce ekim, hem tek tek tohumlarla hem de bütün meyvelerle yapılır. Tohum çimlenmesinin düşük olduğunu unutmayın - onları bir kenar boşluğu ile ekin. Fideler, toprağın verimliliğine ve büyüme yerine bağlı olarak farklı şekillerde büyür. Rowan, nemi seven, ışığı seven bir bitkidir. Biyolojiyi hatırlayın - bitkiler yeşil pigmentle beslenir ve sürece fotosentez denir. Klorofil, bitkilerin önemli besin maddeleri elde etmesine yardımcı olur. Yeşil madde tüm güneş ışığını işlemez, sadece kırmızı ve mor spektrumları işler. Soğuk mevsimde ultraviyole ışınları daha azdır, bitkinin normal gelişimi için yeterli değildir. Dağ külü büyümek için yaz güneşinin verdiği çok fazla ışık ve sıcaklığa ihtiyaç duyar. Rowan, çiçek salkımlarında toplanan ve büyüme yerine bağlı olarak olgunlaşan küçük hafif çiçeklerle Mayıs-Haziran aylarında bir yerde çiçek açacak. Temel olarak, bu süreç Eylül - Ekim aylarında, sıcak bölgelerde - Ağustos ayında başlar. Olgun üvez meyveleri kırmızı veya turuncu renktedir, birçok faydalı madde içerir ve bazı hastalıkların tedavisi için kullanılır. Üvez gölgeli bir yerde yetişirse ve yeterince nem almazsa, ağaçta hiç meyve olmayabilir. Olumsuz koşullarda, üvez çalı olarak büyüyecektir. Birçok inanç ve işaret üvez ile ilişkilidir. Halk işaretlerine göre, örneğin, bir üvez üzerinde çok fazla demet varsa, sonbaharın yağmurlu olacağı anlamına gelir. Verimli alanları fazla ormandan temizleyen çiftçiler, ağacın toprak üzerinde faydalı bir etkisi olduğuna inanarak asla üvez yakmadılar. Bilimsel bir bakış açısıyla, kırmızı üvez meyvelerinin kendi içinde enerji depoladığına, dolayısıyla ağacın insan vücudunu iyileştirebileceğine inanılmaktadır.