Birçok insan, özellikle Sovyet döneminde yaşayanlar, "diyalektik" kavramını duymuştur. Genellikle Marksist-Leninist felsefe ile bağlantılı olarak kullanılmıştır. Bununla birlikte, çoğunluk için bu terim tamamen anlaşılmaz kalmıştır. Peki diyalektik nedir?
Talimatlar
Aşama 1
Diyalektik, argümantasyona dayalı felsefi bir tartışma yürütmenin yöntemlerinden biri olduğu kadar özel bir düşünme biçimidir. Bu kavram, diğer birçok temel felsefi terim gibi, Antik Çağ'da ortaya çıktı. Platon tarafından ünlü eseri "Diyaloglar" da tanıtıldı. Diyalektik yöntemi, çeşitli görüş çelişkilerinin ortaya çıktığı birkaç katılımcıyla diyalogları tanımlarken kullandı. Bu çelişkiler, tartışma konusunun daha iyi anlaşılmasını mümkün kılmaktadır.
Adım 2
Ortaçağ felsefesinde diyalektiğin gelişimi devam etti. O zaman, soru ve cevapların doğru formülasyonunu, yetkin bir argümantasyon seçimini ve ayrıca materyalin izleyiciye sunulmadan önce mantıklı bir analizini içeren prensipte tartışma sanatı anlamına geliyordu.
Aşama 3
Modern zamanlarda felsefe yeni bir gelişme düzeyine ulaştı, araştırma kapsamı önemli ölçüde genişledi. Diyalektik aktif olarak kullanılmaya devam edildi. Örneğin, Alman felsefe okulunun ünlü temsilcisi Fichte, diyalektik yönteme çok yakın olan antitez yoluyla felsefi teoriler yaratmanın bir yolunu yarattı. Hegel de diyalektiğin gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur.
4. Adım
Diyalektik, Marksist felsefenin ana yöntemlerinden biri haline geldi. Ancak, Hegel'den farklı olarak, Marx, maddenin ruhun önünde birincil olduğunu düşündü ve buna göre, diyalektik yöntemi, onun hakkında spekülatif fikirler için değil, öncelikle gerçekliğin gelişiminin yasalarını açıklamak için uyguladı.
Adım 5
Daha sonra, sözde "Diyalektik Yasaları", Karl Marx'ın ortak yazarı Friedrich Engels tarafından formüle edildi. "Niceliğin Niteliğe Geçişi" olarak anlaşılan bunlardan ilki, bu iki kategorinin karşılıklı bağımlılığını açıklıyordu. Bu yasa, hem doğal fenomenleri, örneğin maddenin toplanma durumundaki bir değişikliği hem de sosyal olayları, örneğin oluşumlardaki bir değişikliği açıkladı.
6. Adım
İkinci yasa, karşıtların birliği ve mücadelesi sorununu ortaya koymaktadır. Ona göre gelişmeye ve değişime yol açan çelişkilerdir. Kamusal alanda bu yasanın bir örneği, toplumsal gelişmeye hizmet eden sınıf mücadelesidir.
7. Adım
"İnkarın reddi" olarak adlandırılan üçüncü yasa, bir fenomeni değiştirme sürecini gösterir. Yeni bir nitelik kazanmak için bir fenomenin eskisini kaybetmesi gerekir.
8. Adım
Ayrıca Marksist diyalektiğin önemli bir parçası, "tez-antitez-sentez" sisteminde ifade edilen özel bir mantıksal inşa yöntemiydi. Ona göre, her tartışmalı ifade için onu inkar eden bir başkası öne sürülmeli ve her ikisinden de her iki ifadenin güçlü yönlerinden oluşan bir fikir sentezi çıkarılmalıdır.