Bugün, doğal malzemelerden yapılmış ve insan vücudunu iyileştirmeye hizmet eden yüksek kaliteli bir cihaz bulmak zor. Tuz lambaları, çoğu doğanın kendisi tarafından tasarlanmış böyle bir cihazdır.
Genel olarak çevrede bulunan en uygun negatif iyon miktarının santimetreküp başına 1000-1500 olduğu kabul edilir. Ama birkaç kişinin çalıştığı bir odada 5-6 kez düşüyor. Odayı havalandırarak veya başka bir şekilde sayılarını artırabilirsiniz.
Her kimyasal maddenin üzerinde, açığa çıkardığı buharlardan mutlaka bir atmosfer oluşur. Ayrıca, madde ne kadar çok ısıtılırsa, yüzeyinde o kadar fazla buhar dolaşır. Tuz lambasının iyileştirici işlevinin temelinde bu durum yatmaktadır.
Böyle bir lambanın gölgesi, bilimsel olarak kaya tuzu olarak adlandırılan tek bir mineral halit parçasından kesilir. Az miktarda safsızlık içeren sodyum klorür içerir. Gölgenin altına küçük bir akkor lamba yerleştirilmiştir. Ona verilen elektrik, ışığa değil, ısıya dönüşür.
Kaya tuzu, ısıtıldığında ve içindeki bir ampulle aydınlatıldığında, negatif olanlar da dahil olmak üzere iyonlar yayar. Soluduğumuz hava sağlıklı, hoş ve temiz olur. Bu, havada yüzen yüklü parçacıkların odanın yüzeylerinden ve birbirlerinden itilmesi nedeniyle elde edilir. Havada uzun süre kaldıklarında sonunda ciğerlerinize ulaşırlar. İyonlar tarafından boşaltılan toz parçacıkları, birbirleriyle birleşme yeteneği kazanır, bunun sonucunda büyür ve yerleşirler.
Aynı etki eski çağlardan beri bilinen tuz mağaralarında da mevcuttur. Akciğer hastalıklarından mustarip kişilerin burada kendilerini çok daha iyi hissettikleri ve hatta rahatsızlıklarından kurtuldukları fark edilmiştir. Tuz lambasının deniz kıyısının minyatür bir analogu veya bir tuz mağarası olduğu ortaya çıktı.
Küçük lambaların bile iyileştirici özellikleri vardır ve astım, alerji, rinit, bronşit gibi birçok hastalığı tedavi eder. Tuz lambası bağışıklık sistemini güçlendirir, canlılığı artırır.