Farklı şekillerde yaşayabilirsiniz. Bazıları için hayat bir dizi sonsuz sorun ve endişedir. Ve birisi, aksine, şakacı, kolay ve kaygısız yaşıyor. Tüm zorluklar böyle bir insanı atlıyor gibi görünüyor - hayatı içtenlikle seviyor ve bütünüyle zevk alıyor.
Şakacı yaşamak zor mu? Birisi böyle bir fırsatın sadece zengin insanlar için var olduğunu söyleyecek - ve yanılacaklar. Şakacı bir şekilde yaşamak, insanların büyük çoğunluğunun yaptığı gibi değil, basitçe kendinize ve çevrenizdeki dünyaya farklı davranmak anlamına gelir. Yaşamın kolaylığı ve dikkatsizliği, öncelikle bir kişinin bilinciyle, kişinin yaşam değerlerini belirleme yeteneği ile ilişkilidir.
Kendinizi değiştirin - ve etrafınızdaki dünya değişecek
Varlığı belirleyenin bilinç olduğunu iddia eden birçok otoriter öğreti vardır. Örneğin, biri yoksulluğundan şikayet ediyor, hiçbir şeye gücü yetmiyor. Fakat o, yüksek maaşlı iyi bir işi olmadığı için değil, kendini fakir gördüğü için fakirdir. Aynı zamanda, düşünme düzeyinde, sürekli olarak fakir bir insan statüsünü vurgular. Örneğin, en ucuz yemeği yiyor - "Çok az param varken pahalı bir şeyi nasıl karşılayabilirim!" Asla parası olan kimseye yardım etmez - "Verirdim, ama kendim yoksulluk içinde yaşıyorum!"
Düşünce maddidir, pek çok bilge ondan bahsetmiştir ve hâlâ da bahsetmektedir. Kendini fakir olarak gören bir kişi böyle bir durumu sürdürür - dünya sadece onun düşüncelerine cevap verir ve bir kişinin ne düşündüğünü verir. Rüya görmez, ancak mevcut durumu kesin olarak belirtir. "Ben fakirim! Mutsuzum! Bir sürü sorunum var!" - adam bağırır ve dünya onunla hemfikirdir - "Evet fakirsin, mutsuzsun, çok derdin var."
Bu mekanizmayı anlamak, hayatınızı değiştirmenin ana anahtarlarından biridir. İyimserlerin yaşamının, kötümserlerin varlığından daha parlak, daha ilginç, hoş olaylarda daha zengin olması boşuna değildir. Kendiniz ve çevrenizdeki dünya hakkındaki görüşünüzü değiştirin, yeni durumunuzu belirtin (henüz orada olmasa bile) - ve her şey değişecek!
Kolay yaşamayı öğrenmek
Büyük stratejist Ostap Bender'ı hatırlayın - en zor durumlarda bile kalbini kaybetmedi. Niye ya? Çünkü Bender hayattan gerçekten zevk aldı. Bu da ilginç ve tatmin edici bir yaşamın ikinci anahtarına işaret ediyor - süreç sonuçtan daha önemli!
Bu an inanılmaz derecede önemlidir. Oyuncu için - büyük harfle - birincil olan süreçtir. Profesyonel bir kumarbaz kumarhaneye geldiğinde, para için değil, oyundan aldığı zevk için gider. Kazanmak sadece güzel bir ek olur.
Bu ilke sıradan yaşamda da uygulanmalıdır. Sonuca odaklanmak, içinde bulunduğumuz anı insanın hayatından siler, hayatın kendisini öldürür. Bir insan tamamen gelecektedir - bir şeyi başardığında, başardığında, bir şey elde ettiğinde gerçekten iyileşeceğini düşünür. Ancak bu bir yanılsamadır - geleceğin peşindeyken hayat onun yanından geçer.
Anı yaşamayı öğrenin ve her şey değişecek. Gelecek için plan yapın ama şimdiki anı boşa harcamayın. Burada ve Şimdi Yaşayın, bir an kaybetmeyin - hayatınızın ne kadar büyülü olacağını göreceksiniz. Hayalini kurduğunuz hafiflik onun içine girecek. Artık problemler tarafından eziyet edilmeyeceksiniz, çünkü Burada ve Şimdi'de problemler yok - şimdiki anda ortaya çıktıkları gibi onlarla ilgileneceksiniz.
Yaptığınız şeyin sürecini sevmeye başlayın. Başlangıç olarak, caddede yürümeyi, mevcut duyumlara dikkat etmeyi deneyin. Gördüklerinizi ve duyduklarınızı analiz etmeyin - her şeyi bütünüyle, kavranması gerekmeyen tek bir bölünmez bilgi bloğu olarak algılayın. Zihninizi dinlendirin - sadece şimdiki anda, mevcut duyumlarda olun. Ve ne kadar harika olduğunu anlayacaksın.
Anı yaşamak, dolu dolu yaşamaktır. Bunu öğrendikten sonra hayatı seveceksin ve o da seni sevecek. Düşünceniz ve dolayısıyla realiteniz değişecek. Çevrenizdeki dünya çok hoş, uyumlu olacak, bir dizi ilginç olay ve fırsatla dolu olacak. Herhangi bir görev kolayca, şakacı bir şekilde çözülecektir. Ve bir şey yolunda gitmese bile, ona hiç önem vermeyeceksin. Çünkü oyunun kendisi, nihai sonuç değil, sürecin keyfi sizin için önemli hale gelecektir.