Hemen hemen herkes Oryol şehrinin adını güzel ve güçlü bir kuşla ilişkilendirir. Kalenin kulesinde oturan kartalın bu şehrin arması üzerinde tasvir edilmesi tesadüf değildir. Bununla birlikte, şu anda, bazı filologlar, "kartal" kelimesinin başlangıçta yalnızca arazinin özelliklerini tanımladığını söyleyerek ismin etimolojisine itiraz etmeye çalışıyorlar.
Talimatlar
Aşama 1
Bazıları Oryol şehrinin adının kökenini bir efsaneyle ilişkilendirir. Gerçek şu ki, Korkunç İvan'ın emriyle bir kale kentinin inşasına başlandı, bu olay 1566'ya atfedildi. Ana görev, sınırları Kırım Tatarlarının baskınlarından korumaktı. Oka ve Orlik adlı iki ırmağın birleştiği yerde o günlerde güçlü bir meşe yetişmiş ve onu kesmeye başladıklarında ağaçtan bir kartal uçmuş. Şu anda odunculardan birinin efsanevi cümleyi söylediğine inanılıyor: "İşte sahibi." Şans eseri, Çar Ivan Vasilyevich'in gelecekteki şehri adlandırmasını emrettiği bu kuşun onuruna verildi.
Adım 2
Şehrin adının kökeninin başka bir versiyonu var. Daha önce, Oka ile birleşen nehir, başka hiçbir şekilde Oryol olarak adlandırılmadı. Sadece 1784'te yeniden adlandırıldığına ve ardından Orlik olarak bilindiğine inanılıyor. 1565 yılında, gelecekteki şehrin çevresini inceleyen kral, inşaata başlamak için bir yer seçti - iki nehrin birleştiği yer ve o zamanlar var olan nehir Orel'in onuruna şehrin adını aldı.
Aşama 3
Görünüşe göre şehrin adının kökeninin her iki versiyonu da son derece doğru. Muhtemelen "kartal" kelimesini duyan herkes gururlu bir kuş hayal eder, ancak belki de bu tamamen doğru bir algı değildir. Şehrin adının kökeninin ilk varyantını tamamen atarsak, "kartal" kelimesinin yorumu tamamen farklı olabilir. Gerçek şu ki, Orel Nehri adının etimolojisini inceleyen bazı filologlar, çeviride "köşe" anlamına gelen Türkçe "ayry" kelimesinden geldiği sonucuna varmışlardır. İki nehrin birleştiğinin görsel algısı ile ilgilidir. Nitekim şehrin kurulduğu yere yüksek bir noktadan bakarsanız dar bir açı görebilirsiniz. Bu alanın bir kale inşası için seçilmesi tesadüf değildir, çünkü her iki tarafta da doğanın kendisi tarafından güvenilir bir şekilde korunmaktadır.