Gelişmiş idari kurumlar olmadan bugün herhangi bir devletin varlığı imkansızdır. Yönetişim sistemleri her düzeyde mevcuttur - belediyeden eyalete. Amaca bağlı olarak, işlevleri ve çalışma prensipleri farklıdır.
Hem eyalet hem de belediye yönetiminin özü, organların (sırasıyla, eyalet veya belediye) veya kamu hizmetindeki bireysel yetkililerin amaçlı faaliyetlerinde ifade edilir. Bu faaliyetin amaçları ve yöntemleri farklıdır, ancak bazı yönetim ilkeleri benzerdir.
Kamu yönetiminin amacı, seçilen siyaset yolunu hayata geçirmektir. Buradaki ana araç kanun yapmaktır. Başka bir deyişle, bu tür bir yönetim, çeşitli yasal, yasal ve diğer düzenlemelerin geliştirilmesi ve onaylanması yoluyla sağlanır ve düzenlemenin amacı, vatandaşların ilişkileridir.
Kamu yönetimi teorisi, idari aygıtın oluşumu için temel teşkil edebilecek çeşitli kavramsal yaklaşımlar tanımlar. Bunlar yasal, politik ve yönetsel yaklaşımlardır. Bunlardan ilki, kamu yönetiminin uygulanmasında vatandaşların yasal olarak korunmasını temel öncelik olarak adlandırmaktadır. İkincisi, halkın iradesinin mümkün olan en eksiksiz şekilde somutlaşması doktrinini öne sürüyor. Yönetsel yaklaşım ise, devlet makinesinin işlerinin en verimli şekilde yapılması gerekliliğini ön plana çıkarmaktadır.
Belediye yönetimi, siyasetten farklı olarak, vatandaşlar arasındaki ilişkileri pratikte düzenlemez. Ana hedefi, belediye sınırları içinde yaşayan insanların refahını iyileştirmeyi amaçlayan altyapının etkin kullanımı ve geliştirilmesidir.
Devlet organlarının aksine, belediye organları yasa yapmaz. Faaliyetlerinin ürünü, belediye varlıklarının kullanımına ilişkin çeşitli düzenlemeler, projeler, emirlerdir. Buna ek olarak, belediye yönetiminin işlevleri arasında yerel vergi tahsilatlarının oluşturulması, yerel bütçenin hacmi, bölgesel kalkınma programları vb. konularda kararlar alınması yer alır.